1. Anasayfa
  2. Genel

iyileşmiş hasta kanıyla korona tedavisine başlanacak

iyileşmiş hasta kanıyla korona tedavisine başlanacak
0

iyileşmiş hasta kanıyla korona tedavisine başlanacak.Kızılay Başkanı Kerem Kınık, iyileşmiş koronavirüs hastalarından alınan plazma kan ürünüyle Kovid-19 tedavisinin yaklaşık 10 gün sonra başlayacağını duyurdu.

iyileşmiş hasta kanıyla korona tedavisine başlanacak

iyileşmiş hasta kanıyla korona tedavisine başlanacak.Koronavirüs salgınında dünya genelindeki vaka sayısı 1 milyon kişiye dayandı. Aşı ve ilaç çalışmaları tüm hızıyla devam ederken; iyileşmiş hastalardan alınacak plazma kan ürünüyle tedavi yöntemine de başlandı. Yöntemin Türkiye’de de uygulanacağı açıklanmıştı.

“10 GÜN SONRA BU YÖNTEMLE TEDAVİYE BAŞLANACAK”

iyileşmiş hasta kanıyla korona tedavisine başlanacak

iyileşmiş hasta kanıyla korona tedavisine başlanacak.Kızılay Başkanı Kerem Kınık, yöntemin yaklaşık 10 gün sonra uygulanmaya başlayacağını açıkladı. DHA’ya konuşan Kınık, “Sağlık Bakanlığımız rehberi yayınladı. Bilim Kurulu kararlarını verdi. Hastalarımızın, şifa bulduktan sonra üzerinden 14 gün geçmesi gerekiyor” dedi.

“KAN PLAZMASI ALINACAK ALTYAPIMIZ HAZIR”

iyileşmiş hasta kanıyla korona tedavisine başlanacak

Kınık, iyileşmelerinin üzerinden iki hafta geçen hastaların yeniden testlerinin yapılacağını aktararak şöyle devam etti:

“Testlerde hastalığın olmadığı belirlenince ilk plazmayı alarak uygun görülen hastalara verilmek üzere hastanelere dağıtımını gerçekleştireceğiz. Bugünden itibaren 10 gün sonra ilk vakalarımızın iki haftası doluyor. Onlarla iletişime geçeceğiz. Altyapımız hazır. Plazma alabilecek altyapılarımız hazır. Özellikle vakaların çok görüldüğü ilk 10 ilimizde yoğunlaştık. Vatandaşlarımız 1 hafta 10 gün sonra ilk bağışlarını verecek.

iyileşmiş hasta kanıyla korona tedavisine başlanacak

ELDEKİ TÜM TEDAVİLERE RAĞMEN HASTALAR KAYBEDİLEBİLİYOR”

Vücudun kendi bağışıklık sisteminin geliştirdiği veya çocukluk çağından itibaren aşı ile oluşturulan antikorları, ‘mikroplar vücudumuza girdiği zaman onları tanıyarak anında yok eden sihirli mermicikler’ olarak tanımlayan Prof. Dr. Özcebe, şu bilgileri verdi: “Hedefe yönelik tanımlanmış silahlar diyebiliriz bunlara. Bir enfeksiyon geçirdiğiniz zaman, genellikle buna karşı bağışıklığınızın kalıcı olmasını sağlayan bu antikorlardır. Aşı ile antikorları oluşturduğumuz zaman da olası etkenlere karşı koruma sağlamış olursunuz. İyileşmiş olan kişinin kanından bu antikorları elde edip, enfeksiyonla savaşan ve bağışıklık sistemi zayıf olduğu için hastalığı ağır geçiren başka bir hastaya verdiğimiz zaman ise hastanın iyileşme sürecine önemli boyutta katkılarda bulunur. Buna pasif immünizasyon (bağışıklık) diyoruz.

YENİ BİR YÖNTEMMİŞ GİBİ SUNULMASI YANLIŞ”

Bu yöntemin yeni bir yöntemmiş gibi sunulmasının da doğru olmadığının altını çizen Prof. Dr. Özcebe, “Daha önce de pandemi (küresel salgın) ve endemi (bölgesel salgın) şeklinde seyretmiş olan pekçok enfeksiyonda bu yöntem kullanıldı. Bunun tipik örnekleri 2009 influenza (H1N1) endemisi, 2014’de Ebola ve 2015’te MERS, bütün bu salgınlar sırasında bu antikor transferi yani pasif immünizasyon kullanılmıştır. Covid-19 salgınında niye tekrar gündeme geldi? Çünkü yüzde 5’lik bir hastada, hastalık ağır seyrediyor; hastaların yaklaşık yüzde 1’ini de kaybediyoruz. Bu, yüzde 5’lik hastanın ise bir kısmı, yoğun bakımlarda solunum desteğine ihtiyaç duyuyor. Yani elimizdeki denenmiş ve kısmi olarak etkinliği gösterilmiş tüm tedavi yaklaşımlarına rağmen kesin çözümü yok. Hastalarımızın bir kısmını kaybediyoruz bu nedenle. Uygun bir organizasyonla, yapılması zor bir işlem değil plazma nakli ile pasif antikor tedavisi aslında. Türkiye’de de Sağlık Bakanlığı önderliğinde bu tedavi yapılabilir” dedi.

iyileşmiş hasta kanıyla korona tedavisine başlanacak

AVRUPA STANDARTLARINDA KAN BANKACILIĞI SİSTEMİMİZ VAR”

Türkiye’nin bu iş için alt yapısının hazır ve Avrupa standartlarında çok kuvvetli bir kan bankacılığı sistemi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Osman Özcebe, “Avrupa Birliği direktiflerine tamamen uygun, son derece eğitimli, donanımlı yeterli teknik altyapısı olan kan bankacılığı sistemimiz var. Kızılay bu sistemi büyük oranda kontrol edip işletiyor hali hazırda. Dolayısıyla Türkiye’de bu yöntemin uygulanmaması için hiçbir neden yok. Etkili olacağı hasta grupları ise tanımlanmış durumda: Yoğun bakımda destek tedavisine ihtiyaç duyan hastalar. Ayrıca, kan transferi yaptığımız kişiye de aldığımız kan ürünün zarar vermemesi için katı kurallarımız var. Bağış yapacak kişilerin de evrensel kan bankacılığı donör kriterlerine uygun olması lazım. Enfeksiyonu geçirdikten, semptomları bittikten en az 2 hafta sonra hem boğazdan alınan sürüntü, hem de alınan kan örneğinin PCR testlerinde negatif çıkmış olması gerekiyor. Donörden alınacak serumun ne şekilde işleneceği, hangi testlerin yapılacağı, bütün bunlar tanımlandı. Bu plazma naklinin çok fazla riski de yok” şeklinde konuştu.

iyileşmiş hasta kanıyla korona tedavisine başlanacak

DÜNYADA DA BAĞIŞÇI ÇAĞRILARI BAŞLADI

Corona virüs salgınında pasif antikor tedavisinin ilk olarak Çin’deki meslektaşları tarafından küçük ölçekli çalışmalarla denendiğini hatırlatan Prof. Dr. Özcebe, sözlerini şöyle noktaladı:

“Daha sonrasında Batı dünyasında yapılan 5 hastalık bir çalışmada, pasif antikor transferinin ağır hastaların yoğun bakımdan, solunum desteğinden kurtulma ve taburcu olma şansını artırdığı gösterildi. Buna binaen dünyanın önde gelen büyük sağlık kuruluşlarından WHO (Dünya Sağlık Örgütü) ile Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA, bu ayın 24’ü itibariyle bu salgında bu yöntemin kullanılabileceğini resmi olarak açıkladı ve ABD başta olmak üzere kamuoyuna da ilanlar verilip Covid-19 geçirip iyileşmiş kişilere plazma bağışında bulunma çağrısı yapıldı.”

DİĞER BİR YAZIMIZ:http://Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Dayanışma Kampanyası başlattı

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Atasehirin sesi.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların her türlü telif hakkı Atasehirin sesine aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.

Yazarın Profili

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Your email address will not be published. Required fields are marked *